CDS 2020 SEVİYELERİNE İNDİ Fiyat istikrarını önceleyen dezenflasyon sürecinin devam edeceğini söyleyen Yılmaz, “Türkiye’nin kredi temerrüt takası (CDS) primi gerileme yönündeki hareketini 2024 yılı içerisinde de sürdürerek Şubat 2020 seviyelerine..
CDS 2020 SEVİYELERİNE İNDİ
Fiyat istikrarını önceleyen dezenflasyon sürecinin devam edeceğini söyleyen Yılmaz, “Türkiye’nin kredi temerrüt takası (CDS) primi gerileme yönündeki hareketini 2024 yılı içerisinde de sürdürerek Şubat 2020 seviyelerine kadar inmiştir. İzlenen makrofinansal istikrarı sağlamaya yönelik politikaların çeşitli risk göstergelerinde sağladığı iyileşme, finansal piyasalardaki azalan belirsizlikler ve düşen enflasyon beklentileriyle beraber risk primi 2024 yılı Kasım ayını 256 baz puan düzeyinde tamamlamıştır.
CDS, geldiğimiz noktada 250 baz puan seviyelerinde seyrini sürdürmektedir. Enflasyondaki gerileme ve Türk lirasının istikrarlı seyri sayesinde Türk lirasına olan güven artmış, dolarizasyon gerilemiş ve KKM bakiyesi hızla azalış eğilimine girmiştir. 29 Kasım tarihli verilere göre KKM’nin toplam mevduat içindeki payı geçen yıl en yüksek seviyesi olan yüzde 26,2 oranından yüzde 6,6’ya gerilerken Türk lirası mevduatın payı yüzde 57,3’e yükselmiştir. Mevduat dolarizasyonu ise yüzde 36,1’e gerileyerek 2015’ten bu yana en düşük seviyesine inmiştir” açıklamasında bulundu.
Konuşmasının devamında 2025 yılı bütçe teklifine ilişkin rakamsal detayları veren Yılmaz, “2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceği beklenmektedir. Deprem nedeniyle bütçe açıklarında yaşanan arızi artış sonrasında, bütçe açığını yeniden Hükümetlerimiz dönemindeki ortalama seviyesine yaklaştırıyoruz. Hükümetlerimiz döneminde mali disiplini sağlayarak bütçeyi faiz bütçesi olmaktan çıkardık, hizmet bütçesi haline getirdik. 2002 yılında faiz harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 14,3 iken bu oranın 2025 yılında yüzde 3,2 olacağı tahmin edilmektedir. 2002 yılında yüzde 43,2 olan faiz giderlerinin bütçe giderleri içerisindeki payının ise 2025 yılı bütçesinde yüzde 13,2 seviyesinde kalmasını öngörüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Sektörde Gündem Ekonomi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.