BANKACILIK SEKTÖRÜ NET KARI YÜZDE 6.1 ARTTI Zirvenin açılış bölümünün bir diğer konuşmacısı olan BDDK Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, güçlü sermaye yapıları ve etkin risk yönetimi tecrübeleriyle dikkat çeken..
BANKACILIK SEKTÖRÜ NET KARI YÜZDE 6.1 ARTTI
Zirvenin açılış bölümünün bir diÄŸer konuÅŸmacısı olan BDDK BaÅŸkanı Prof. Dr. Åžahap KavcıoÄŸlu, güçlü sermaye yapıları ve etkin risk yönetimi tecrübeleriyle dikkat çeken bankaların genel görünümüne dair bilgiler verdi. Bankacılık sektörünün Ekim 2024 itibariyle sermaye yeterlilik oranı yüzde 18,1’ini yasal sınır olan yüzde 8 ile yüzde 12’lik hedef oranının üzerinde. Sektörün karlılık seviyeleri öz kaynaÄŸa katkı sunmaya devam ediyor. Dönem net karı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,1 artarak 516 milyar TL’ye ulaÅŸmış durumda.
Kredi ve mevduat tarafıyla ilgili bilgiler de veren KavcıoÄŸlu, “Krediler 15.4 trilyon TL’ye mevduat büyüklüğü ise 18.2 trilyon TL büyüklüğüne ulaÅŸmış durumda. Ekim ayı sonu itibariyle son bir yılda yüzde 144 seviyesinde olan yurt dışı borçlanma, yenileme oranının sektörümüzün yabancı finansman kaynaklarına eriÅŸimi konusundaki gücünü bir kez daha ortaya koyduÄŸunu belirtmek isterim. Kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 8 ile yüzde 3.2 olan tarihsel ortalamanın altında seyrediyor. Ayrılan yüksek miktardaki karşılık sayesinde kredi kartları kaynaklı artan takipteki bireysel kredilerin banka mali bünyelerine ilave bir olumsuz etkisi ÅŸu an için beklenmiyor. Bununla birlikte geliÅŸmeleri yakından takip ederek gelir düzeyine ve ihtiyaca göre ana akımı ve bankamızın mali durumunu destekleyecek kararları da alıyoruz. ÖrneÄŸin geçtiÄŸimiz aylarda bireysel kredi kartı ve tüketici kredilerine yapılandırma imkanı getirerek finansal tüketicilerin borçlarını ödeyebilmek kabiliyetlerini arttırırken bankaların da aktif kalitesini desteklemiÅŸ olduk” dedi.
Finans sektörünün artık sadece bankalar ve yatırım şirketlerinden oluşmadığına, fintechler, kripto şirketleri ve dijital bankalarında artık sektörde yer aldığına dikkat çekti. BDDK olarak bankacılık sektörüne yeni girişleri desteklediklerini belirten Kavcıoğlu, izin verilen 6 dijital bankanın 3 tanesinin katılım finans bankası olduğuna dikkat çekti. Yeni kurulan katılım bankalarıyla katılım bankacılığının yüzde 15 sektör payı hedefine gün geçtikçe yaklaşıldığını ifade etti.
BANKACILIK SEKTÖR BÃœYÃœKLÜĞÜ 30 TRÄ°LYON TL’YE ULAÅžTI
“Bankacılığın GeleceÄŸi” panelinin moderatörlüğünü üstlenen Türkiye Bankalar BirliÄŸi BaÅŸkanı Alpaslan Çakar, konuÅŸmasına 2024 yılının deÄŸerlendirmesiyle baÅŸladı. 2024 yılının dünyada küresel ticaret hacmindeki daralma, savaÅŸlar, yüksek enflasyon ve buna baÄŸlı olarak finansal sıkılaÅŸma programlarının etkisi aldığında baÅŸladığına dikkat çekti. Türkiye’nin 2024 hikayesinde mevcut konjonktürel etkilerin yanı sıra, Eylül 2023’de açıklanan OVP’nin etkisine dikkat çeken Çakar, “Orta vadeli plan fiyat istikrarı, bütçe disiplini, sürdürülebilir cari açık ve yapısal reformlar üzerine inÅŸa edildi. Biz bankacılık sektörü ve finans sektörü özellikle birinci maddeden yani fiyat istikrarı, finansal istikrar çerçevesinde bütün politikalarımızı o çerçevede oluÅŸturduk. Gelinen nokta itibariyle, Merkez Bankası rezervi 160 milyar dolara ulaÅŸtı, Uluslararası derecelendirme kuruluÅŸları Türkiye’nin notlarını arttırdı, gri listeden çıktık. Özellikle büyüme tarafında iç talep yerine dış talep kaynaklı bir büyüme mekanizması söz konusu, cari açığa bakıldığında yüzde 1’in altına düşmüş durumda” dedi
Bankacılık sektörü olarak gelinen noktaya da deÄŸinen Çakar, “Bankacılık sektörüne bakıldığında 30 trilyon TL’lik bir büyüklükle ile uÄŸraÅŸtık biz. Bunun gayri safi milli hasıla içerisinde de bankacılık sektörünün büyüklüğü yüzde 76’ya geldi. Bu, ülkemiz ölçeÄŸinde anlamlı bir rakam. Ama Euro bölgesi ve daha geliÅŸmiÅŸ ülkelere bakıldığında bu oranın çok daha yüksek seviyelere gidebileceÄŸini de hep beraber biliyoruz. Mevduata geldiÄŸinizde; 18.2 trilyon TL seviyesinde. Bugün itibariyle bilanço içerisindeki payı yüzde altmışlar seviyesinde. Ä°kinci önemli husus kredi tarafına geldiÄŸimizde 15 trilyon TL’lik bir kredi hacmine sahibiz. 15 trilyon TL’lik kredi, toplam bilanço üzerinde yüzde 51 paya sahip; ki bu belli periyotlarda çok daha yüksek olabiliyor ki daha da yükselmesi muhtemel bir oran” dedi.
OLUMSUZ BÄ°R TABLO YOK
Selektif krediden bahseden Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “OVP’nin çerçevesini çizdiÄŸi selektif yani seçici kredi anlayışımız yatırımı, üretimi, ihracatı, istihdamı ve en nihayetinde de cari açığı azaltılmasına katkı saÄŸlayacak bir anlayışı ifade ediyor. Türkiye’de bankacılık sektörü geliÅŸmiÅŸ olmasına raÄŸmen aslında bir baktığınız zaman bir taraftan da iÅŸte Avrupa’da ya da Amerika’da büyük bir bankanın aktif büyüklüğü kadar da oluÅŸamadık. Finans sisteminin büyümesi lazım ama bu büyümeyi reel sektörü büyüterek yapmak çok önemli. Aksi halde kaynaklar ve finans yönetimi belli bir kesimin elinde toplanıp yönetilir hale geliyor” dedi.
Kredilerin geri ödenmesi konusunda da deÄŸinen Arslan, Nakdi kredilerde yüzde 34, gayri nakdi kredilerde yüzde 39, KOBÄ° kredilerinde yüzde 35 ile enflasyonun altında bir büyüme gösterildiÄŸine dikkat çekerek, “Kredi kalitesini takip ettiÄŸimiz entier oranına göre 2023’te yüzde 1.60 olan sorunlu kredi oranı 1. 80’e geldi. Bir diÄŸer gösterge de yakın izlemede dediÄŸimiz 30-60 gün gecikme oranı yüzde 7. Bu oranda bir bozulma yok önceki yıla. Ä°ki göstergedeki oranları da son derece baÅŸaralı” dedi.
2025’Ä°N Ä°LK ÇEYREĞİNE CÄ°DDÄ° BÄ°R KAYNAK GÄ°RİŞİYLE GÄ°RECEĞİZ
2025 yılında enflasyondaki düşüşe baÄŸlı olarak kredi büyümesinin de devam edeceÄŸini belirten Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Ãœstünsalih, “Yurtdışı kaynak temini açısından sektör açısından son derece baÅŸarılı bir yıl oldu. Bu sene 33 milyar doları aÅŸtık. Bu bir rekor. Bu rekora en yakın yıl olan 2017’de 20 milyar dolar kaynak saÄŸlamıştık” dedi.
Kaynak çeÅŸitliliÄŸinde çok önem verdiklerini belirten Ãœstünsalih, “Kıtalardan kaynak temin etmek ülkemize oldukça fayda saÄŸlıyor. DiÄŸer taraftan 2024 yılında gördüğümüz baÅŸka bir ÅŸey vardı. Daha önceki yıllarda iÅŸlemlerimize katılmayan bankaların iÅŸtahlarının olduÄŸunu görmek sevindirici. 2025’in ilk çeyreÄŸinde de kıta ülkelerinde olan kalkınma bankalarının da Türkiye’ye olan iÅŸtahını görüyoruz. Biz 2025’in ilk çeyreÄŸinde ciddi bir kaynak giriÅŸi de saÄŸlayacağız. Bütün bu ülkemize olan iÅŸtah ülkemize giren kaynakların efektif deÄŸerlendirmesi konusunda da elimizden geldiÄŸince verimli olarak çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
BDDK VE MB BANKACILIK SEKTÖRÜNÜ TÜM DESTEĞİ SAĞLIYOR
Sermaye yeterlilik açısından hedeflerin üzerinde bir bankacılık sektörüne sahip olduÄŸumuzu belirten Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, ABD’de bankaların battığı bu dönemde Türkiye’deki bankaların duruÅŸu sektörün gücünü gösteriyor dedi. Son yıllarda tüm dünyada etkisni gösteren COVID, enflasyoni jeopolitik riskler gibi faktörlerden bankacılık sektörünün diÄŸer sektörlere göre daha fazla etkilendiÄŸini belirten Akten, “Karlılığa baktığımız zaman 408 milyar dolar olan gelir 308 milyar dolara düştü. Buralarda bir miktar erime var. Ama büyüyen ve güçlenen bir sektörden bahsediyoruz. BDDK ve Merkez Bankası sektörümüze tüm desteÄŸi saÄŸlıyor. Kademeli bir faiz düşüşü ile birlikte, bankacılık sektörü de bundan faydalanacak ve maksimum destek vermeye devam edeceÄŸiz” dedi.
TERCİH DEĞİL ZORUNLULUK
Sermaye yeterlilik açısından hedeflerin üzerinde bir bankacılık sektörüne sahip olduÄŸumuzu belirten Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, ABD’de bankaların battığı bu dönemde Türkiye’deki bankaların duruÅŸu sektörün gücünü gösteriyor dedi. Son yıllarda tüm dünyada etkisni gösteren COVID, enflasyoni jeopolitik riskler gibi faktörlerden bankacılık sektörünün diÄŸer sektörlere göre daha fazla etkilendiÄŸini belirten Akten, “Karlılığa baktığımız zaman 408 milyar dolar olan gelir 308 milyar dolara düştü. Buralarda bir miktar erime var. Ama büyüyen ve güçlenen bir sektörden bahsediyoruz. BDDK ve Merkez Bankası sektörümüze tüm desteÄŸi saÄŸlıyor. Kademeli bir faiz düşüşü ile birlikte, bankacılık sektörü de bundan faydalanacak ve maksimum destek vermeye devam edeceÄŸiz” dedi.
Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, bir araÅŸtırmaya göre sürdürülebilirlikle ilgili atılması gereken adımların atılmadığı takdirde, 2050 yılına kadar dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 60’ının maliyet unsuru olarak geri döneceÄŸini söyledi.
Gür, bu durumun 1 milyara yakın ekolojik göçe sebebiyet vereceÄŸini, rekoltede yüzde 25’e kadar bir kayıptan bahsedileceÄŸini belirterek, daha önemlisi biyoçeÅŸitliliÄŸin ortadan kalkabileceÄŸini ifade etti.
Bu kadar büyük etkilerin hesaplanabildiÄŸi bir gerçeÄŸi konuÅŸurken, sürdürülebilirliÄŸin bankacılık sektörü açısından bir tercih deÄŸil, bir zorunluluk olduÄŸunu vurgulayan Gür, “Sürdürülebilirlik, geleceÄŸimizi etkileyen en kritik unsurdur. Bu risklerin yönetilmesinde bankacılık sektörüne çok iÅŸ düşüyor.” dedi.
Gür, bu risklerin yönetilmesinde bankacılık sektörünün önemine değinerek, kendilerine düşen sorumluklar olduğunu, insan ve toplum faktörünü sürdürülebilirliğin ortasına koyduklarını sözlerine ekledi.
Sektörde Gündem Ekonomi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.