Ülke hakemliğimiz UEFA Ref. Con. üyesi olduğu için UEFA statülerine ve temayüllerine aykırı hareket etme lüksümüz yok. Nasıl ki VAR Protokolü evrensel ölçütlerden “Ne var yani gidip bakıversin” boyutuna evrilerek..
Ülke hakemliğimiz UEFA Ref. Con. üyesi olduğu için UEFA statülerine ve temayüllerine aykırı hareket etme lüksümüz yok. Nasıl ki VAR Protokolü evrensel ölçütlerden “Ne var yani gidip bakıversin” boyutuna evrilerek “Türk işi VAR” a döndürülmeye çalışılıyorsa MHK hakemlik atama yapısı da ucube bir yapı ile Türk işi Hakem Atama Sistemine evrilmeye çalışılıyor. Uluslararası hukuksal, kurumsal ve profesyonel şirketleşme temellerine oturtulmadan “Ben yaptım oldu” mantığı ile ligin ikinci yarısına sözüm ona yeni Hakem Atama Sistemi ile başlıyoruz. Ne yaman çelişkidir ki “MHK başarısız” diyor, sistem değişimi peşinde koşuyoruz ama aynı kişiyi CEO olarak projenin uygulayıcısı ve hatta başına oturtmayı düşünüyoruz. Adam şirketi batırmış, hâlâ ne bekliyoruz? UEFA’nın bu sistemi takip ederek statüye, kurallara ve temayüllere aykırılık tespit ettiğinde Yunanistan futbolunu askıya aldığı gibi müdahale etme riski olduğu unutulmamalıdır. Hatalar karşısında yükselen güçlü kulüp seslerini susturabilmek için hakem kellesi almak doğru proje değil, olsa olsa koltuğu muhafaza etme sevdası ve eyyamcılıktır. Yeni hakemlerin sisteme kazandırılması ise bir ayrıcalık değil, MHK’ların asli ve en önemli görevidir. Sezon başı liste dışına atılan hakemlerden sonra hiçbir aksiyon planı olmadığı için çaresiz elde bulunan hakemler sahaya sürülecekti ki öyle de oldu.
İKİNCİ YARI PABUÇ PAHALI
Daha önce ofsaytımsı ve performans sebebiyle düşenler vardı. 40’lı yaşlarda genç desen değil başarılı desen o da değil ama 6 ay sonra geri alındı. Hâlâ anlam veremiyoruz! Kadro mühendisliği yapılırken biat kültürü yerine yetenek, beceri ve liyakat ölçütleri öncelik alınmalıdır. Süper Lig acemilerin eğitim ve yetişme alanı değil yetişmişlerle futbol ekonomisinin yükseltilme alanıdır. İlk yarıda yaşanan pek çok hakem hatasına rağmen kulüplerin hoşgörüsü, sabır ve destekleri vardı ama ikinci yarı pabuç pahalı, durum farklı. Yeni isimleri kazandıralım derken kısa sürede yıpratıp kaybetmeyelim. Eskiden hakemlerin yıpranma süresi 8-10 yıl arasıydı, şimdi ise 3-5 yıla düştü. Bu iklimde genç hakem diye destek verdiklerimizi sezon sonu gelmeden kaşar hakem konumuna düşürmeyelim. Koltukları korumak için ‘yeni sistem” diyerek kafaları karıştırıp zaman kazanmak yerine, hukuksal ve kurumsal yapı içinde realist adımları sabırla atmak daha doğru olacaktır.
LA FONTAINE’DEN MASALLAR
Siz eğer; en son 17 Ekim 2021’de yönettiği ve 3-1 biten Trabzonspor- Fenerbahçe maçından sonra Ali Şansalan’a 3 yıl 2 ay 20 gün geçmesine rağmen hâlâ Fenerbahçe’nin karşılaşmalarına içeride- dışarıda orta hakem, dördüncü hakem, VAR veya AVAR görevi veremiyorsanız hangi sistemi getirirseniz getirin başarılı olma şansınız yok. Kanal kanal gezip futbol ailesinin kafasını kuralsız boş işlerle karıştırıp La Fontaine’den masallar anlatmayın. Kendiniz bile anlattıklarınıza inanmıyorsunuz! Çünkü bir söylediğiniz sonraki söylediğinizle örtüşmüyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.