Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesinin, Türk Tabipleri BirliÄŸi (TTB) Merkez Konseyi yönetiminin düşürülmesiyle ilgili kararına iliÅŸkin, “Türk Tabipleri BirliÄŸi yöneticilerinin görevden alınması ve yerlerine yine Türk..
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesinin, Türk Tabipleri BirliÄŸi (TTB) Merkez Konseyi yönetiminin düşürülmesiyle ilgili kararına iliÅŸkin, “Türk Tabipleri BirliÄŸi yöneticilerinin görevden alınması ve yerlerine yine Türk Tabipleri BirliÄŸi delegeleri arasından bir yönetimin belirlenmesi hususunda bir karar verdi. Bu karar yargısal bir karar. Bunun istinaf süreci de mümkün.” dedi.
Tunç, BeyoÄŸlu’nda bir otelde düzenlenen “Yargı Reformu Stratejisi ve Ä°nsan Hakları Eylem Planı Toplantısı”nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu.
Gazze’de “insani ara”nın sona ermesi ve Ä°srail’in yeniden saldırılarına baÅŸlamasına iliÅŸkin düşünceleri sorulan Tunç, Gazze’de insanlık ve savaÅŸ suçunun iÅŸlenmeye devam ettiÄŸini, adeta bir soykırım yapıldığını belirterek, 7 Ekim’den bu yana Ä°srail’in saldırıları neticesinde 15 bin civarında Filistinli’nin ÅŸehit olduÄŸunu, bunun yüzde 70’inin kadın ve çocuklardan oluÅŸtuÄŸunu aktardı.
Dünyanın gözü önünde 40 gündür Gazze’de zulmün devam ettiÄŸini, uluslararası sistemin de diÄŸer sorunlardaki gibi bu soruna da çare olamadığını ifade eden Tunç, bir an önce Filistin’de akan kanın durdurulması temennisinde bulundu.
“Ä°NSANLIÄžIN SORUNLARINA ÇARE OLABÄ°LECEK BÄ°R SÄ°STEMÄ°N KURULMASI LAZIM”
Bu konuda Türkiye olarak seslerini yükseltmeye devam ettiklerini, ateÅŸkesin saÄŸlanması noktasında CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, 7 Ekim’den bu yana çok sayıda dünya lideri, bölge, hükümet ve devlet baÅŸkanlarıyla görüşmeler gerçekleÅŸtirdiÄŸini, DışiÅŸleri Bakanı Hakan Fidan’ın yoÄŸun bir diplomasi çalışması sürdürdüğünü aktaran Tunç, ÅŸunları kaydetti:
“Ama maalesef BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in, uluslararası kuruluÅŸların akan kanın durdurulması noktasında yetersiz, duyarsız kaldığını hep beraber görüyoruz. Uluslararası sistemin insanlığın sorunlarına çare olamadığını Sayın CumhurbaÅŸkanımız uzun süreden bu yana dillendiriyor, her platformda bunu söylüyor. AteÅŸkes önerileri BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu’nun huzuruna geldiÄŸinde kendilerini demokrasinin beÅŸiÄŸi, insan haklarının savunucusu olarak söyleyen 14 ülke ateÅŸkes olmasın diye genel kurulda oy verdi maalesef, 120 üyeye karşı. Yine Güvenlik Konseyinde ateÅŸkes önerileri geldiÄŸinde Güvenlik Konseyi bir vetoyla ateÅŸkesi reddetti. Ä°nsani yardım önergeleri bile reddedildi. Ä°ÅŸte uluslararası sistem bu maalesef. Reforma tabi tutulması gerektiÄŸini Sayın CumhurbaÅŸkanımız hep ifade etti. Bundan sonra daha fazla belki baÅŸka ülkelerce de dillendirilmeye devam edecek. Özellikle insanlığın sorunlarına çare olabilecek bir sistemin kurulması ve daha adil bir dünya için gerekli çalışmaların yapılması lazım.”
Adalet Bakanı Tunç, Filistinlilerin topraklarının yıllardır iÅŸgal edilerek bu noktaya gelindiÄŸini, 369 kilometrekarelik Gazze’de 2 buçuk milyon insanın açık hava hapishanesinde yaÅŸadığını ama vatanlarını terk etmediklerini, bölgeyi boÅŸaltmak için sürekli bombardıman yapıldığını, hastanelerin, mülteci kamplarının bombalandığını, insanlık dışı ne varsa yapıldığını anlattı.
Ä°nsan haklarının ve uluslararası hukukun ayaklar altına alındığının altını çizen Tunç, “Maalesef Amerika BirleÅŸik Devletleri baÅŸta olmak üzere birçok ülke de Ä°srail’in arkasında, destek veriyorlar, onları şımartıyorlar. Eninde sonunda Ä°srail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak ve o katledilen bebeklerin, çocukların hesabını insanlık önünde verecekler. Biz, buna yürekten inanıyoruz.” diye konuÅŸtu.
TTB MERKEZ KONSEYİ YÖNETİMİNİN DÜŞÜRÜLMESİYLE İLGİLİ KARAR
Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesinin, TTB Merkez Konseyi yönetiminin düşürülmesiyle ilgili kararına ilişkin bir soru üzerine Tunç, bunun yargısal bir süreç olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Türk Tabipleri BirliÄŸi BaÅŸkanı’nın bir ifadesi olmuÅŸtu. Türk askerinin terörle mücadele sırasında kimyasal silah kullandığına iliÅŸkin bir iddiada bulunmuÅŸtu. Bu gerçekten kabul edilebilir bir iddia deÄŸildi. Türk ordusunun böyle bir ÅŸey yapması mümkün deÄŸil. Dolayısıyla terörle mücadeleyi zaafa uÄŸratmak ve Türkiye’yi dünyaya farklı ÅŸekilde anlatmanın bir parçasıydı bu konuÅŸma. Bu konuÅŸma, yargının konusu oldu, soruÅŸturma baÅŸlatılmıştı, Türk Tabipleri BirliÄŸi BaÅŸkanı hakkında dava açılmıştı ve ceza almıştı. O süreç devam ediyor. Türk Tabipleri BirliÄŸi kanunu var, 6023 sayılı kanun. O kanunda özellikle kamu kurumu niteliÄŸindeki meslek kuruluÅŸlarının uymak zorunda olduÄŸu bazı hususlar var. Bunlar kendi kanunlarında da belirlenmiÅŸtir. Asıl amaçları kendi meslek mensuplarının üyelerinin haklarıyla ilgili çalışmalar yapmak. Ancak burada kendi kanunlarına aykırı, 6023 sayılı kanunun ek ikinci maddesine aykırı bir tutum nedeniyle Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığımız bir davaname hazırladı. Ankara 31. Asli Hukuk Mahkemesine baÅŸvuruldu. Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi de karar verdi. Türk Tabipleri BirliÄŸi yöneticilerinin görevden alınması ve yerlerine yine Türk Tabipleri BirliÄŸi delegeleri arasından bir yönetimin belirlenmesi hususunda bir karar verdi. Bu karar yargısal bir karar. Bunun istinaf süreci de mümkün. Dolayısıyla yargının vermiÅŸ olduÄŸu bir karar söz konusu. Hep beraber sonraki süreçleri de takip edeceÄŸiz.”
LÄ°BYA TEZKERESÄ°NÄ°N KABUL EDÄ°LMESÄ°
Adalet Bakanı Tunç, Türk askerinin Libya’daki görev süresinin uzatılmasıyla ilgili tezkerenin kabul edilmesine iliÅŸkin soru üzerine, bu tezkerenin Türkiye’nin DoÄŸu Akdeniz’deki hakları açısından önemli olduÄŸuna iÅŸaret ederek, tezkerenin AK Parti, MHP, Ä°YÄ° Parti ve Saadet Partisinin oylarıyla kabul edildiÄŸini anımsattı.
CHP ve HDP’nin, tezkere için “ret” oyu kullandığını hatırlatan Tunç, ÅŸu görüşleri paylaÅŸtı:
“Yani Cumhuriyet Halk Partisinin genel baÅŸkanı, yönetimi deÄŸiÅŸse de politikalarının deÄŸiÅŸmediÄŸini görüyoruz. Demek ki onlar için DoÄŸu Akdeniz’deki haklarımız önemli deÄŸilmiÅŸ. Libya’ya neden asker gönderiyoruz? Libya’yla deniz yetki anlaÅŸmamız var. Bu deniz yetki anlaÅŸmasını nasıl koruyacağız? Onu koruyabilmek için DoÄŸu Akdeniz’deki haklarımızı koruyabilmek için elbette ki bu tezkereye ihtiyaç vardı. Milletvekillerimiz de saÄŸduyulu bir ÅŸekilde oylarını kullandılar ve tezkere kabul edildi. Ama Cumhuriyet Halk Partisi ile HDP, özellikle diÄŸer tezkerelerde de aynı kararı veriyorlar. Yani terörle mücadelede, sınır ötesi harekatlarda, Suriye’nin kuzeyindeki konuÅŸlanmamız, yani orada terörle mücadelemiz noktasındaki tezkerelere de ‘hayır’ oyu verdi CHP ile HDP. Dolayısıyla DoÄŸu Akdeniz’deki haklarımızı, Mavi Vatan’ımızı korumak içindir bu tezkere. Demek ki Cumhuriyet Halk Partisinin Mavi Vatan gibi bir derdi olmadığını gösteriyor. Ama biz kararlı bir ÅŸekilde hem vatandaÅŸlarımızın can ve mal güvenliÄŸi için terörle mücadeledeki kararlılığımızı sürdüreceÄŸiz hem sınırlarımızı koruyacağız hem de Mavi Vatan’ımızdaki haklarımızı da kimseye yedirmeyeceÄŸiz. Bu anlamda tezkerenin önemli olduÄŸunu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul oyu veren milletvekillerimize teÅŸekkür ettiÄŸimizi de belirtmek istiyorum.”
Tunç, kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” adıyla bilinen dolandırıcılık davasına iliÅŸkin soru üzerine, konuyla ilgili davanın açıldığını, 12 Ocak’ta ikinci duruÅŸmasının yapılacağını belirterek, “18 müştekisi, 7 şüphelisi olan bir dava söz konusu. Hep beraber yargı sürecini bekleyeceÄŸiz. Yargı en doÄŸru kararı verecektir.” ifadesini kullandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.