Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Temel amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek

“BAŞKA YOL ARAMAMIZIN ANLAMI YOK, ENFLASYONU DÜŞÜRECEĞİZ” Kısa vadede birçok konunun tartışılabileceğine işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin en yüksek büyüme oranlarına ulaştığı ve en uzun süreli büyüdüğü dönemlerin, enflasyonun düşük olduğu..

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Temel amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek

“BAŞKA YOL ARAMAMIZIN ANLAMI YOK, ENFLASYONU DÜŞÜRECEĞİZ”

Kısa vadede birçok konunun tartışılabileceğine işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin en yüksek büyüme oranlarına ulaştığı ve en uzun süreli büyüdüğü dönemlerin, enflasyonun düşük olduğu dönemler olduğunu ve bu gerçeği herkesin görmesi gerektiğini aktardı.

Çok kısa vadeli, popülist bir takım hareketlenmelerin, sürdürülebilir büyüme anlamına gelmediğini belirten Yılmaz, “Sanayimizle, tarımımızla, hizmet sektörlerimizle uzun vadeli, sürdürülebilir, sağlıklı, sağlam bir zeminde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. AK Parti bunu kendi döneminde tecrübeyle de ortaya koydu.” değerlendirmesinde bulundu.

Geçmişe baktıklarında enflasyonu düşürdükleri dönemin, büyümeyi artırdıkları ve gelir dağılımını iyileştirdikleri bir dönem olduğunu hatırlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bugün de aynı şartlardayız. Başka bir yol aramamızın anlamı yok, enflasyonu düşüreceğiz. Sürdürülebilir ortamda büyümemizi sağlıklı bir temelde geliştireceğiz. Büyümenin nimetlerini de elbette bütün toplumsal kesimlere yayacağız, kapsayıcı büyüme diyoruz buna. Gerek KOBİ’ler, gerek bölgesel kalkınma, kadınlar, gençler, farklı dezavantajlı gruplar, bütün bunları sürece dahil eden, kapsayıcı büyüme dediğimiz bir anlayışla gelir dağılımını ve fırsat eşitliğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadan politikalarımızı uyguluyoruz. Burada da bütüncül bir çerçeveye sahibiz. Sadece para politikalarıyla hareket etmiyoruz. Para politikaları bu resmin bir parçasını oluşturuyor. Para politikalarıyla birlikte maliye politikaları ve yapısal dönüşümler, bu üç sac ayağı üzerine oturan bir Orta Vadeli Program’ımız var.”

“ÇALIŞANLARIMIZ BAŞTA OLMAK ÜZERE KALICI REFAH ARTIŞI SAĞLAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, depreme rağmen maliye politikasının oldukça dikkatli bir şekilde yönetildiğini, geçen sene, yıl ortalarına gidildiğinde bütçe açıklarının yüzde 10’a gideceğine dair söylemlerin olduğunu, ancak yıl sonunda bütçe açığının 5,2 ile tamamlandığını ve bu yıl da 5’in biraz altında tamamlanacağını dile getirdi.

Geçen yıl gerçekleşen 5,2 oranındaki bütçe açığından deprem harcamalarının çıkarılması halinde, bütçe açığının milli gelire oranının sadece yüzde 1,6 olduğuna ve bunun maliye politikasının ne kadar dikkatli yürütüldüğünün çok açık bir ifadesi olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları paylaştı:

“Bu yıl da yine deprem yükümüz yüksek. Geçen yıl 1 trilyona yakın, bu sene 1 trilyonun üzerinde bir tahakkuk var merkezi yönetim bütçesinde. İkisini toplayıp bugünkü parasal değerlerle ifade edecek olursak 2,5 trilyon Türk lirası civarında sadece deprem rehabilitasyonu harcaması var Türkiye’nin. Ama işin güzel tarafı, bu harcamalar geçici, dönemsel harcamalar ve yatırım niteliğinde harcamalar. Aynı zamanda ülkenin geleceğine dönük, şehirlerimizin dirençli bir şekilde geleceğe hazırlanmasına dönük harcamalar. Bunlar bir süre sonra azalacak. Gelecek yıldan itibaren bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3’lere doğru gelmesini, sonra da daha altına inmesini bekliyoruz. Burada oluşacak mali alanımızı reel sektörümüzün güçlenmesi ve sosyal refah için değerlendirmeye kararlıyız.”

Sağlıklı bir bütçeyle gideceklerini ancak oluşacak imkanları da üretimi, yatırımı, istihdamı, ihracatı desteklemek, sosyal refahı arttırmak ve gelir dağılımını iyileştirmek için değerlendirmeyi düşündüklerini ve bu noktada bütüncül bir programa sahip olduklarını dile getiren Yılmaz, özel sektöre de çağrıda bulunarak daha çok verimlilik ve yenilik beklediklerini ifade etti.

Rekabetin yoğunlaştığı, korumacılık eğilimlerinin arttığı zor bir dünyada olduklarını vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi:

“Klasik yöntemlerle, ‘Rahatımızı bozmadan gidelim’ gibi bir anlayışla hareket edersek ne firma olarak, ne dünyada ülke olarak hak ettiğimiz yere gelemeyiz. Her gün yeni bir şeyler yapacağız. ‘İki günü birbirine denk olan ziyandadır’ anlayışıyla yenilik yapacağız, verimliliğimizi arttıracağız, rekabet gücümüzü arttıracağız ve bu verimlilik artışına dayalı olarak kalıcı refah artışı sağlayacağız, çalışanlarımız başta olmak üzere. Verimlilikten kopuk bir şekilde bu işleri sürdüremeyeceğimizi hepimiz biliyoruz. Reformlar yapmalıyız, yapıyoruz, yapacağız. Bunların özünde de kamunun ve özel sektörün verimliliği var. Kamuyu da verimli hale getirmek, özel sektörü daha verimli hale getirmek temel düsturumuz olmalı. Dolayısıyla bütüncül bir çerçevede, koordinasyon içinde, ekip ruhuyla hareket ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz, bundan hiçbir şüpheniz olmasın.”

Sektörde Gündem Ekonomi

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.